ARA

15 Haziran 2017 Perşembe

İCLAL AYDIN O ESKİ ŞARKI SÖZLERİ

İCLAL AYDIN O ESKİ ŞARKI ŞİİRİ

Mutfak penceresi önünde bir sandalyeye oturmuş, bahçeye bakıyor. Yağmur camda, rüzgâr bahçedeki mimoza ağacının dallarında... Dalgın gözleriyle bir zamandır bütün dünyaya bu pencereye baktığı gibi bakıyor.Radyodan eski bir şarkı yükseliyor. Bana dönüyor hüzünle. Tebessüm ediyorum. “Hatırladın mı bu şarkıyı?” diyorum. Başını sallıyor. “Çok dinlerdik. Ne güzel söylerdik,” diyor.
35 yıl öncesi... Kadınlı erkekli neşeyle çalıp söyleyen bir grup.Ankara’daki küçük evin küçük salonundalar.Misafirlerin kimisi hâlâ yemek masasında.Kimileri küçük salona tıkıştırılmış koltuklarda oturuyorlar.Misafirlerden biri söylüyor bu şarkıyı.Çıt yok salonda. Sokağa çıkma yasağı başladığından misafirler o gece sabaha kadar buradalar. Biz çocuklar arkadaki odada yere serilen döşeğin üzerinde oynuyoruz.Arada bir dayanamıyoruz; kapıdan bakıp bakıp içeri kaçıyoruz.Portakal, mandalina soyup, şekerle kaynatılmış kestaneyle oyalamaya çalışıyorlar. Zaten öyle güzel çocuklarız ki, her şey oyalayabiliyor bizi... Annemin saçları nasıl da ışıklıydı... Şimdi karşımda duran bir misafir, otobüste karşıma tesadüfen oturmuş bir yabancı gibi mahcup gülümseyen yüzüne, beyazlamış saçlarına bakıyorum.
“Kahve yapayım mı sana, ister misin?” diye soruyorum.Kahve, çay, kahvaltı, Pek bir önemi yok artık onun için. “Olur, içeriz,” diye mırıldanıyor. Gözü yine bahçede.
“Gülser ne güzel kahkaha atardı. Çok güzel gülerdi.Öldü, biliyor musun? Kocası aradı haber verdi. Gülser öldü, dedi. Biz hepimiz öleceğiz değil mi?”
Boğazıma çöken bir taş... “Öleceğiz,” diyorum kahveyi ocağa koyarken. Gülser teyze en yakın arkadaşıydı. Sırdaşı. Sonra küstüler kimsenin bilmediği bir nedenle.Ayten teyze devraldı Gülser teyzenin yerini. Ters çevrilmiş kahve fincanlarında daha mutlu bir gelecek arayan güzel kadınlardı onlar... Sonra ikisi de gitti yakın aralarla.Oturduğumuz sokaklarda, yaşadığımız evler yıkılmaya başladı. Çocuklar büyüdüler. Anne baba oldular. İnsanlar değişti. Annem unutmayı tercih etti... Her şeyi.
Kahvesini bırakıyorum önüne.Arkasına geçip sarılıyorum sırtından.Ağladığımı görmesin istiyorum.Çocuklarını gece uyurken seven babalar gibiyim.Sanki kendi kendine konuşuyor:
“Yatılı okuldayken yatakhanede söylerdik bu şarkıyı. Çok çalışkandım ben. Çok severlerdi beni. En sevdiğim öğretmenlerim öldü benim.Müzeyyen hanım da öldü. Hayat bize verdiği her şeyi, hepsini geri alıyor.”
Sonra kalkıp ayaklarını sürüyerek çıkıyor mutfaktan. Arkasından bakarken, içim Ankara. İçim 1970’ler... 80’ler... Annem çocuğuma dönüşürken gözyaşlarım sel oluyor.

KORAY AVCI UNUTAMAM SÖZLERİ
Gün gelir de beni unutursun unutursun demiştin
Kalbimdeki bu derdi uyutursun uyutursun demiştin
Ne ben seni unutabildim
Ne bu derdimi uyutabildim
Ne bu gönlümü avutabildim
Unutamam canım
Unutamam seni
Unutamam gülüm
Unutamam

unutamam canım unutamam seni
unutamam (gülüm unutamam)

0 yorum:

Yorum Gönder